IVF Laboratuvarlarının kalitesi, tüp bebekteki başarı oranını belirliyor
Embriyo kültür sistemlerini, düşük oksijen basıncında gerçekleştirmek, gelişim ve tutunma potansiyeli daha yüksek embriyolar oluşturulmasını sağlayacağından, ilk olarak embriyo kültür ortamlarını düşük oksijen basıncında uygulamaya yönelik kültür sistemleri kurulması gerekir.
İkinci olarak laboratuvarda embriyoların saklandığı “inkübatör” adı verilen cihazların sayısı arttırılarak, çok sayıda inkübatörlü bir merkez oluşturulması sayesinde, her hastanın embriyoları tek bir inkübatörde saklanarak, ideal şartlar oluşturulur. Bu cihazların kapakları, mümkün olan en az sayıda açıldığında embriyoların gelişimi de o kadar iyi olmaktadır. Bunu sağlamak için de tek bir cihaz içine mümkün olan en az sayıda hastanın embriyosu konulmalıdır.
Çiftlerin çocuk sahibi olma arzularına cevap verebilecek teknolojik gelişmelerden bir diğeri yumurtayı döllemek için kullanılacak en iyi sperm hücresini seçmek amacıyla kullanılan “IMSI Yöntemi”dir. Burada sperm hücrelerini 6 bin kez büyüterek şekil olarak en düzgün ve normal yapıdaki sperm hücresi seçilmektedir. İşte bu şekilde seçilen sperm hücresi ile döllenen yumurtalar, daha iyi gelişim potansiyeline ve tutunma şansına sahip embriyolar oluşturmaktadır. Bu teknoloji, IVF Laboratuvarları’nda uygulanmakta olan bir yöntemdir. Hangi embriyonun tutunacağını daha iyi belirleyebilmek için laboratuvar çalışma düzeninde değişiklikler yapılmıştır.
Erken bölünen embriyoların daha iyi tutunma şansı olduğundan, embriyoların ilk bölünme zamanının tespiti için döllemeden sonra erken bir zamanda hangi embriyonun bölündüğünün takibi yapılmaktadır. Embriyolar 5. güne kadar kültüre edilerek, hangi embriyonun seçileceğine daha iyi karar verilmektedir. Çünkü 5. güne kadar ilerleyen embriyolar da erken bölünen embriyolar gibi daha mukavetli olup tutunma şansları da daha yüksek embriyolardır. Böylelikle hastaya hangi embriyonun verileceğini daha net bir şekilde belirleme imkanına sahip olunmaktadır.