Gebelikte şeker ve şeker tarama / yükleme testleri

50 gr glukoz yükleme testi – 100gr oral glukoz testi,
24-28. haftalar içerisinde gestasyonel diyabet yani hamilelikte meydana gelen şeker hastalığını saptamak için 50 gr glukoz yükleme testi uygulanır. Test aç karnına ya da tok karnına yapılabilir.

 

Ancak aşağıdaki bulgular olduğunda test gebelik başlangıcında ilk muayane sırasında yapılmalıdır:

 

Vücut kitle indexi yüksek olanlar, 4kg üzerinde bebek öyküsü, birinci derece akrabalarında diabet hikayesi olanlar ve de önceki gebeliklerinde  gebelik şekeri öyküsü olanlar. Bu hasta grubunda, test normal çıksa da 24-28. haftalarda test yeniden yapılmaldır.

 

Şayet 5O gr glukoz yükleme testi sonucu 130-140’dan (farklı eşik değerleri alınabiliyor merkezlere göre ) yüksekse hastaya 3 saatte tamamlanan 100 gr oral glukoz testi uygulanır. 12 saat açlık sonrasında ve sabah kanı alınmalıdır. Sonrasındaysa 100gr glukoz 5 dakika içinde içirilip sonrasında birinci, ikinci ve üçüncü saatlerde kan şekerine bakılır.

 

Açlık>                   95mg/dl
1.saat>                 180mg/dl
2.saat>                 155mg/dl
3.saat>                 140 mg/dl

 

Buradaki 4 değerden 2’den fazlası yüksek çıkarsa gebelik şekeri teşhisi konulur. Tek değerin yüksek çıkması halinde ise testin 4-6 hafta sonra  tekrarlanması önerilir. Ancak tekrar test normal çıksa bile bizim yaptığımız çalışmaların da göstermiş olduğu gibi tek değer yüksekliği olan hastalar da gebelik şekeri gibi değerlendirilmelidir.  50 gram şeker yükleme test neticesinin 190 mg/dl’den yüksek çıkarsa 3 saatlik 100gr OGTT uygulanmasına gerek kalmaz. Açlık kan şekeri 95mg/dl’nin üzerinde saptanırsa, gebelik şekeri olarak değerlendirilir ve takip ve tedaviye alınır. 75 gram 2 saatlik ve de açlık gerektiren test ise tek aşamada yapılan hem tarama hem de tanı koydurucu başka bir yükleme testidir. Bazı çalışmalara göre kötü gebelik sonuçları ile daha iyi ve yakından ilişkilendirildiği için daha çok tercih edilebilir. Ancak bu yöntem kullanıldığında daha yüksek oranda gebeye tanı koyulacağı için kaynakların daha fazla tüketilmesi ve daha sık takip gerektiren popıulasyonun artması açısından bazı eleştirilere açıktır. Normalde toplumun %5-7 sinde tespit edilen gebelik şekeri 75 gram yükleme testi baz alınacak olursa bu oran % 18 seviyelerine çıkmaktadır. Bu testin pozitif olarak değerlendirilemsi içim açlık, 1 veya 2. Saat değerlerinden sadece birinin sınır üzerinde olması yeterli sayılmaktadır.

 

OGTT nedir?

 

Şeker hastalığı Türkiye’de oldukça yaygın şekilde karşılaşılan kronik bir hastalıktır. Bu hastalık, göz, böbrek gibi organlara zarar verebilir. Bu sebeple de özellikle de hamilelik süresince ‘’iki kişiyi ilgilendiren hasarları‘’ ele alınırsa önlem almanın önemi ortaya çıkacaktır.

 

Hamilelikte şeker yükleme testi gebeliğin 24-28. haftalarında uygulanır. Hamile anne adayına 50 gram şeker içerikli sıvılar verilir ve ölçüm yapılır. OGTT olarak geçen şeker yükleme testinin hamilelik sürecinde uygulanmasındaki hedef glukoz düzeyinin anne vücudunda denge içerisinde tutulup tutulmadığını ortaya koymaktır.

 

Şeker yükleme testi ardından hamileliğe bağlı şeker hastalığı teşhisi konulur ise farklı tedavi yöntemleri uygulanabilir. Eğer tedbir alınmıyor ise; bebeğin normalden iri doğmasına, bir takım doğum komplikasyonlarına (omuz takılması gibi) artan sezaryen oranlarına, bebeğin daha erken dünyaya gelmesine, anne için ciddi sağlık sorunlarının meydana gelmesine (gebelik tansiyonu ve preeklampsi gibi) , bebeğin dünyaya geldikten hemen sonra hipoglisemili doğmasına kadar ciddi problemler ortaya çıkabilir. Bebekte doğum sonrası sarılık, kalsiyum denge bozukluğu gibi ek problemlerle de karşılaşılabilir.

 

Gebelerde  plasentadan salgılanan hormonlar başta human placental lactogen (HPL) hormonu sebebiyle, hamileliğin ortalama 24-26. haftaları civarında şeker metabolizmasında bozukluklar oluşabilir. Sonuçta hamilelerin kan şeker düzeyi artar ve bu durum, uzu sürerse hamilelik esnasında ve doğum ardından, bebekte çeşitli problemlere yol açabilir.

 

Bu sebeple özellikle başta ailesinde şeker hastalığı öyküsü olan hamile kadınlar ve kilolu hamileler olmak üzere, bütün hamilelerde 24.-26. haftalar içerisinde 50 gr glukoz verilerek 1 saatilik yükleme testi ile tarama gerçekleştirilir. Tarama testinde şeker seviyesi 140 gr.’ı geçen hamilelere, asıl teşhisi koymak için 3 saatlik test yapılır. Bu testin neticesinde hamilelik şekeri teşhisi konan hamileler, öncelikle  diyetle  tedavi edilmeye çalışılır. Diyetle şeker seviyesi düşmeyen hastalara ise insülin tedavisi yapılabilir.

 

Hamilelikte şeker yükleme testi zararlı mıdır?

 

Gebelerde şeker yükleme testinin anne ve bebek sağlığı bakımından zararlı olup olmadığı oldukça tartışılan bir konudur. Gebelikte anne ve bebek sağlığı bakımından istenmeyen en büyük durum, gebelik şekeridir.

 

Bebek ve anne açısından risk uluşturabilen gebelikte şeker, öncelikle tanı konup önlem alınması açısından, 24-28 gebelik haftalarında şeker yükleme testi yapılması gerekir. Bu test, uluslararası kabul görmüş bir testtir ve uygulanan test için verilen 50-75 gram şekerin bebeğe herhangi bir zararı kesinlikle olmaz.

 

Hamilelikte şeker hastalığının riskleri nelerdir?

 

  • Hamileliğin ilk 3 ayında diyabetin ortaya çıkması; gelişmekte olan bebekte özellikle beyin ve kalbi ilgilendiren doğumsal anormallikler gelişmesine ya da düşüğe yol açabilir. Bu durum genellikle önceden şeker hastalığı olan ancak tanı almamış hastalarda görülmektedir.
  • Hamileliğin ortasında ya da son üç ayında ortaya çıkan gebeliğe bağlı şeker hastalığı ise fazla beslenme ve bebeğin normalden fazla kilo alımına yol açar. Çok büyük bebeklerin normal doğumu bebekte travmalara yol açabilir ya da acil sezaryen riskini arttırır. Gebeliğe bağlı şeker hastalığında doğumsal anormallikler görülmez.
  • Anne adayından gelen fazla yüksek şeker seviyeleri bebekte fazla insulin salgılanmasına yol açar. Doğum ardından kordon kesildiği zaman aniden düşen şeker düzeyi bebekte hipoglisemik sara nöbetlerine yol açabilir. Uygun tedavi yöntemleriyle diyabetli bir anne adayı da sağlıklı bir hamilelik dönemi yaşayabilir ve normal bir doğum gerçekleştirebilir. Bu sebeple de erken tanı önemlidir.
  • Gebelikte tanı almayan veya uygun tedavi almayıp (diyet veya insülin tedavisi) kontrolsüz şekere maruz kalıp iri doğan bebeklerde ileri hayatlarına yönelik Tip 2 diyabet gelişme riski daha yüksektir.

 

Risk gurubundakiler

 

  • Hamilelikten önce vücut kitle endeksi yüksek olanlar
  • Ailesinde şeker hastalığı öyküsü olan kadınlar
  • Daha önceden şeker ile ilgili yükseklik problemi olduğu bilinenler
  • Daha önceden 4 kilodan büyük bebek doğuranlar
  • Daha önceden ölü doğum gerçekleştirmiş olanlar
  • Daha önceki hamileliğinde diyabet olan kadınlar
  • Amnion sıvısı çok fazla olan kadınlar
  • Polikistik over sendromu olan kadınlar

 

Şeker yükleme testinin riskleri

 

Koldan kan alırken ufak bir kateter takılır ve test sürecinde yerinde bırakılır ve bu aşamada başka bir iğne girişi olmamaktadır. Tek riski bir iğne olmak kadardır. Verilen 50 ya da 75 gram şekerin bebeği zehirleyici bir etkisi kesinlikle bulunmamaktadır. Tüketilen çikolatalardaki, tatlılardaki (baklava vb) şeker oranı dahi test için verilen oranlardan daha yüksektir. Bu sebeple hem kendinizi, hem de bebeğinizi riske atmamak adına şeker yükleme testini yaptırmak kesinlikle oldukça faydalı olacaktır.

 

Yanlış bir düşünce olarak, şeker yükleme testinin şeker hastası yaptığını düşünenler mevcuttur. Şeker yükleme testinde alınan şeker miktarı çok önemli boyutlarda olmaz. Bu test yalnızca var olan bir tablonun ortaya çıkması için yardımcı olur. Şayet şeker metabolizmasında bir problem mevcut değil ise bir tepsi baklava tüketilse dahi herhangi bir kan şekeri düzensizliği meydana gelmez. Yükleme testi aşamasında en fazla duyulan rahatsızlıklardan biri bulantı-kusmadır. Toplam glukoz 3 bardak suda eritilip, bir miktar limon sıkıldığı taktirde böyle bir şikayetin gelişmesinin önüne geçilir.

İlginizi Çekebilir
© 2021 Arda Lembet. All Right Reserved. Desing By: